1 Haziran 2011 Çarşamba

Şehir ışıkları güzel yumruk atar



Şehir ışıkları güzel yumruk atar. Çok iyi sol kroşeleri olduğunu görürsünüz eğer çok içtikten sonra onlarla dövüşmeye kalkarsanız. Şişmiş, yer yer morarmış gözlere sahipseniz, siz de şehir ışıklarından kaçan biri olmuşsunuz demektir. Korkak demek istemem size ama hayli yorgun olduğunuzu ve kaybettiğiniz bir şeyler olduğunu fısıldayabilirim kolayca. Onlar karanlık kentlerin kötü ruhlu dedektifleridirler. Avuç içlerinizdeki çizgileri takip ederek sizleri bulur ve hapsolmuş böceklerle dolu kalpleriyle sesszice izlerler adımlarınızı.

Şehir ışıkları çıplak elle dövüşür. Nereye vuracağını çok iyi bilir bu piç kuruları. Kaçıp kurtulmak zordur onların elinden zira suratı darmadağın olmuş asfalt hemen haber verir neler karıştırdığınızı. Alnının üzeri sigara yanıklarıyla dolu yollar şehir ışıklarının en yakın dostlarıdır ne de olsa; onları suçlamamak gerekir. Sağ aparkatları insanı sersemletmeye yeter şehir ışıklarının. Eğer içmeyi seven biriyseniz, sizinle dövüşmeye bayılacaktır bu piç kuruları.

Şehir ışıkları kirli dövüşür. Yerdeki yalanları suratınıza çarpmaktan çok hoşlanırlar. Gözlerinize kum atıp, kıçınızı tekmelemeye çalışan sokak dövüşçülerinden pek az farkları vardır. Ağzınızın içine dolan kanı tükürmeye fırsat bulamadan sert yumruğunu hissedersiniz elmacık kemiğinizin üzerinde. İnsanın vücudunda yaralar açan kahkahaları meşhurdur şehir ışıklarının. Onların bir kere güldüğünü duyduysanız, işte o zaman gerçekten hapı yutmuşsunuz demektir.

Şehir ışıkları küfredenlerden, alkol denizinde sırtüstü yüzenlerden, tutkuyla sex yapanlardan, gülümseyerek işeyenlerden, iyi şiir yazanlardan ve aydedeyle konuşanlardan hoşlanmaz. Onlar küflenmiş kentlerin kabadayıları gibi boş sokaklarda nara atmaktan hoşlanırlar. Onlar lanetlenmiş sokakları mesken tutmuş kötü parfüm kullanan pezevenklerdir. Dudakları yaracak kadar keskin kenarlara sahip kadehlerin içinde dans eden fahişelerden ve gökyüzüyle sevişmeye çalışan delilerden de hoşlanamaz şehir ışıkları. Onlar sadece hiç görmedikleri güneşi taklit eden amatör oyuncular gibidirler. Işıkları sahte, sıcaklıkları geçicidir…
göktuğ Canbaba Haziran 2011
görsel

öperim hepinizi...

10 yorum:

İsmini Vermek İstemeyen Seyirci dedi ki...

Siyah arka fona sahip olup da okuduğum tek bloggersın. Zira gözlerim şu an her yeri çizgi çizgi görmekte ama azimle okuyorum. Ben de seni öberim o yüzden.

Aydedeye havlayan dedi ki...

evet ya, zor oluyor biliyorum ama ayrılamıyorum siyahtan. yapamıyoruum! teşekkürler siyaha rağmen yanımda olduğun için, tekrar öpering. :)

mefisto dedi ki...

hiiii, piç dedi, sex dedi, işemek dedi!!! muzır kurulunu göreve çağırıyorum en acil tarafından!

Aydedeye havlayan dedi ki...

upps enselendik! muzır yoldadır şimdi! ıyy söylenişi bile iç gıcıklayıcı

Aslısın dedi ki...

ismini vermek istemeyen seyirci var ya, aylardır içimden geçenleri söylemiş, pardon bir de hayat erkeğini okuyorum ama gerçekten açıp, kapatıyorum diğer sayfaları, siyahı görür görmez, normalde. Gözüm çok kötü oluyor valla kapris değil:)

Bu yazı bir başka derin, bir başka...
Bir başka olmuş işte, konuşturma beni!

Aydedeye havlayan dedi ki...

ya bu siyahtan da ben vazgeçemiyorum :) nasıl yapsak? önerisi olan varsa buyursun hehe
teşekkürler bu arada, bu yazı sağlam yumruklar ama elmacık kemiğine dikkat et!

Aslısın dedi ki...

en azından yazının olduğu yer açık renk olsa:)

Aydedeye havlayan dedi ki...

olmaaaaaaz, beni böyle sevmeni istiyorum :)

jolomtukuru dedi ki...

gece içinde yıldızların pırıltılarını verdikleri hayalleri kıskanan ne menem şeydir şehir ışıkları. bu gece karanlık bir tepeden onların üzerine doğru sövüp sonra sırtüstü yatıp aramıza giremeyecekleri yıldızları seyredeceğim.

Aydedeye havlayan dedi ki...

seyret jolom, benim için de seyret. ben bu akşam yıldızları göremeyecek kadar sarhoş olmayı planlıyorum.

Bunu sevdiyseniz aşağıdakilere bitersiniz!

Related Posts with Thumbnails